Kitap Tanıtımı |
Avrupa`da kiliseye gidenlerin sayısındaki düşüşe bakanlar "Tanrı, Oğlu ile baş başa kalıyor" dese de, aslında son yıllarda dinin toplumsal yaşam içindeki etkisinde bir yükseliş var. Türkiye`de İmam-Hatipli Erdoğan`ın, ABD`de Haçlı Savaşları`ndan söz eden Bush`un seçimleri kazanmasında dindarların rolü biliniyor. Usame Bin Ladin`in tüm İslam dünyasındaki etkisi ise şaşırtıcı düzeyde. Ne küreselleşmenin, ne de bilimsel ve teknolojik gelişmelerin geriletebildiği din olgusunun üzerine eğilirken özellikle üç adamın görüşleri önem kazanıyor; Darwin, Marx ve Freud. Bir başka deyişle, evrim teorisinin, diyalektik ve tarihsel materyalizmin ve psikanalitiğin bu alanda yaptığı katkıları, geliştirdiği görüşleri bugün yeniden hatırlamak ve bunların temelinde yeni bir tartışma başlatmak gerçekten anlamlı görünüyor.
Evrim teorisinin yaratılış efsanelerine nasıl son verdiği biliniyor. Marksizmin dini, ekonomik ve toplumsal koşullarla bağlantılı olarak ele alınması ve getirdiği açıklamalar ise bugün hala önemini koruyor. Nihayet psikanalitiğin katkılarını da kimse inkar edemiyor. Ailenin ve bilinçdışı unsurların etkilerinin çözümlenmesiyle dinin ve dindarların dünyasının kavranması daha genişledi ve zenginleşti.
İşte bu üç adamın görüşleri ve öngörüleri temelinde dinle ilgili güncel durumu ve gelişmeleri yeniden değerlendiren Scott Mann`ın bu çalışması gerçekten ufuk açıcı... |