Kitap Tanıtımı |
Ufukların kan rengi, güneşin doğuşuyla silinir gider. Ama, idamlıkların kanlı ayak izleri taban taban toprakta kalır. Bunları silip götürecek yağmur yoktur. Bir kısım insanlarımızı dertli göreceğiz, ağlayan anaları dertli göreceğiz. Hep konuşacaklar onlar ağırdan ağırdan. Kin üretecekler, merhamet üretecekler.Toplumda huzur bulamayacağız. Şimdi tarlalarımızı sürerken, demirleri döverken, zorlukların boynunu eğerken, demir parmaklıklara da bir göz atamaz mıyız? Orada insanlar var. Bizler onları düşünmeye mecburuz. Onların acılarını acılarımıza katmamak, ancak onlarla, onların sorunlarıyla ilgilenmekle mümkündür. Bir iki çaresini biliyoruz bu derdin. Ama, bu kadarı ateşi söndürmeye yetmiyor, yeteceğe de benzemiyor. Gözlerimiz ufuklara çevrili, gamlı akşamlarda boynumuzu bükmüş, sizlerden bu çağrıya cevap bekliyoruz!
İdamlıklar´da bekliyor. |