Kitap Tanıtımı |
...Uçlarda yaşamadığım zamanlarda, uçsuz bucaksız duygulara tutunmayı seven bir kadın olarak, dipsiz, boş bir çukurun ağzında asılı kalmıştım. Bunun, benim için böcek olarak uyanmaktan bir farkı yoktu...
...Alışılmış bir şefkatle, çocuğu gibi kavradı adamı... Kollarının sarabildiği tek erkeğin o olduğunu düşündü. Ve kollarında tutamadığı...
...Sihir, değişmeyen şeffaf ayakkabıda ve çıplak bedenindedir kadının... Belki de asıl sorun, kendini olduğu gibi kabul edebilecek bir kadının, masallarda bile gerçek olamamasıdır... Başkası olmadığında kandıracak birini mutlaka buluyormuş insan... Kendini...
...Kadın, ne kadar giyinmeye çalışırsa çalışsın, çırılçıplaktı. Güzelliği, içtenliği, cinselliği ve kendine güveni etrafa saçılmış, bir türlü toparlanamıyordu. Üstüne sadece şaşkınlık, tatminsizlik, yetersizlik, aşağılanmışlık duygularının dağınıklığını gelişigüzel geçirebildi. Niye sevmişti bu adamı, niye bu kadar koşulsuz verip kendini, karşılıksızlığa niye sessiz kalıyordu? |