Kitap Tanıtımı |
Zaman geçiyor... Sensizlik zamanındayım yıllardır, sensizlik zamanı; hüzün zamanı... Ellerimde güllerim, gözlerim yaşlı, hiçbir şey anlaya-madan, öylece bakakaldım ardından... Zaman gelmişti, hiç kabulle-nemesem de zaman; ayrılık zamanıydı... Yoktu aşk denen o büyük yalan, sevmek eskidendi, sevilmek; inanmaktı bir yalana, aldatılmak-tı... Bir daha aldanmaya gücü yoktu bu gönlün, zaman; değişmek zamanıydı... Zaman içinde bir masal okudum, masalda kendimi buldum... Şah Şehriyarın masalıydı; aldatılan Şah Şehriyarın O da aldatılmıştı ve tövbe etmişti aşka, küsmüştü tüm kadınlara... Ve kendine masallar anlatacak birini bekledi, Şehrazadı buldu sonunda... Bende öyleyim işte... Zamanlar geçti, değiştim, aşk denen o aldatmacayı unuttum, küstüm her şeye ve hatta kendime bile, uzaklaştım evimden, ailem-den ve hatta kendimden... Onca yol, onca zamandan sonra evime döndüm, aileme, kendime... Her defasında inanmak istedim, aldan-mak istedim, o bile olmadı... Masallar anlatacak birini bekledim, masallarına aldanacağım birini... Ve ne yazık şimdi artık zaman; kabuğuna çekilmek zamanı... Ne masallarım olacak, ne o masalları bana anlatacak bir kahramanım Bende bir şey var ne olduğunu bilmediğim, diğerleri kadar şanslı olamıyorum hiçbir zaman... Aşk büyük bir yalandı, sevmek çok eskidendi, sevilmekse inanmaktı; yalan olduğu bilinen bir masala, aldanmaktı Sen ve sana dair her şey gibi, çok eskide kaldı |