Kitap Tanıtımı |
Devlet, toplumsal ilişkileri düzenleme ihtiyacından doğduğuna göre devlet başkanının seçiminde de, onun ortaya çıkmasına esas teşkil eden toplumun iradesi esas olmalıdır. Devlet başkanının toplumun iradesi ile seçilmesi toplumun ortak bir sözleşmeye imza atması anlamına gelmektedir. Bu durum toplumsal yapının istikrarı ve gelişmesi için son derece önemlidir. Bunun temin edilebilmesi ise ancak toplumun iradesini yansıtabileceği ideal bir seçim sistemi ile mümkündür. Hz. Peygamber'in vefatının ardından Müslüman toplumun yöneticileri olan Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'nin seçimlerini incelediğimizde Hulefa-i Raşidîn döneminde yöntem farklılıkları olsa da belli bir seçim modelinin uygulandığı ve bu seçim modelinin toplumun iradesini esas alan bir model olduğu görülmektedir.
Bu çalışma, Hz. Peygamber'in rehberliğinde yetişmiş ve dönemlerinin, İslam'ın altın dönemi olarak anılmasına sebep olmuş olan Hulefa-i Raşidînin seçim şekilleri ile ilgili temel ilkeleri açığa çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda raşid halîfelerin seçimi sırasında yaşanan diyaloglar, takip edilen süreçler ve sahabe toplumunun örnekliği ile ortaya konan seçim şekilleri çalışmanın temelini oluşturmaktadır. |