Kitap Tanıtımı |
"Etik beklentinin en yüksek olduğu meslek grubu hiç kuşkusuz yargıç ve savcılar ile savunmanlardır diyebiliriz. Yine tam da bu nedenle, bu kitapta tamamen içimden geçenleri söyleyeceğim. Yeni doğmuş bir çocuğun en doğal haliyle içinden geçenleri ağlayarak dile getirmesi gibi kelimelerimle haykıracağım. Birazda kendi duygu ve düşüncelerimi aleni olarak, dürüst öz eleştiri kurallarına uyarak yargılayacağım.
Bundaki amacım etik dışılığın karanlığını lanetlemektense, bir mum yakarak daha iyisini yapmaya çalışmak olacaktır. Tıpkı Karanlığı lanetlemektense bir mum yakmak daha iyidir. diyen Çin Atasözündeki gibi. Ya da Sokrates'in meşhur sözünden etkilenerek söyleyecek olursam, Kendimi, tanrının etik dışılıkların başına musallat ettiği at sineği olarak görerek etik dışılıklarla mücadele edeceğim.
Ama ben kendi kafamda belirlediğim kendi değerlerimi dayatarak değil, hatta telkin ederek de değil, sadece saygı duyulması gereken bütün görüşler gibi kimseyi rahatsız etmeden sunacağım.
Birazda, bireysel düşüncelerimi kolektif sorunlara odaklayacağım ve bunlardan bir sonuç çıkartmaya çalışacağım. Tabi görüşlerimi sunarken kendi dışımdakileri diğerleri şeklinde ötekileştirmeden anlatmaya çalışacağım.
Bütün bunların yanında değineceğim konuları etik/ahlak felsefesi temelinde ele alacağım için konuların detaylı inceleme ve araştırma gereğinin de farkında olarak hareket edeceğim.
Toplum vicdanında saygı uyandıran kararlar veren yargıçlar,
Toplum vicdanında saygı uyandıran soruşturmalar yürüten savcılar, ve Toplum vicdanında saygı uyandıran savunmalar yapan savunmanların çoğalması umuduyla..." |