Kitap Tanıtımı |
Bugün hukuk, çağdaş dünyanın vazgeçemeyeceği yüce değerlerden bin belki de en önemlisi haline gelmiştir. Denilebilir ki ilk çağ insanı için mitoloji ve din neyse günümüz insanı için hukuk aynı anlamı taşımakta, neredeyse aynı işlevi yerine getirmektedir. Oysa açıkça biliyoruz ki, hukuk din değildir. Peki nedir? İşte bunu bildiğimizi kolaylıkla söyleyemeyiz.
Elinizdeki kitap, böyle bir tespiti olanaklı ve haklı kılan tarihsel/sosyolojik süreci de ihmal etmeksizin bu soruya felsefi zeminde objektif bir cevap vermeye çalışmaktadır. Hukukun ilk insan toplumlarından günümüze kadar geçirdiği değişim surecini, bu süreç içerisinde kazandığı farklı görünüm ve anlamlan gözden geçirmekte; felsefe tarihi içerisindeki düşünsel temellerini, çeşitli hukuk tanım ve kavramlarını ele almaktadır Ayrıca bu tarihsel/sosyolojik ve felsefi/metafizik analizler ışığında, hukukun toplumsal işlevi ve niteliği sorununu ontolojik zemininde yeni baştan sorgulayarak doğru biçimde kurgulamaya girişmektedir. |