Kitap Tanıtımı |
Tek cümleyle; vatan, Türklük ve İslâm Yeni Dünya Düzeninin tam on ikisindeki hedeftir.
Şahsımın eğitim, mesleki ve akademik formasyonu, ekonomi, finansman, davranış bilimleri ve global operation management olmasına rağmen, yurtdışında karşılaştığım ve uzun uzun tartışma imkânı bulduğum Evanjelist üniversite öğretim üyeleri ve üniversite mensupları benim bu sahada ve dinler tarihi hususunda bilgi sahibi olmamı âdeta teşvik ederken, öte yandan vatanım, milletim ve dinim adına da endişeye sevk etti.
Yaklaşık bir yıllık emeğin sonunda ortaya çıkan bu çalışmayı:
Ben solcuyum, ben sağcıyım, ben Türkçüyüm, ben İslâmcıyım diyen, bir vakit, beş vakit, hiç vakit namaz kılan, dedelerinin kim olduğu ve nereden geldiğine kafayı takmayan, bu vatan benim, ben Türk'üm diyenler için yaptım.
İslam dünyasında iktidarı elinde bulunduran azınlık gruplar sefahat içinde iken halkın kahır ekseriyeti yoksulluk ve çaresizlik içindedir. Dünyada en fakir 35 ülkenin tamamı Müslüman ülkelerdir. İslam dünyası tarihte ilk kez JudeoHristiyan Batı karşısında bu derece zayıftır. Gerek binlerce yıllık tarihi, gerek imparatorluk geleneği, gerekse Eşari ve Selefi anlayışın dışındaki, Toynbee'nin ifadesiyle SemerkantBuharaİstanbul eksenindeki Maturidi Türkİslam itikadi zihniyeti, Türkiye'yi 1.5 milyarlık İslam dünyasında Batı için en tehlikeli rakip haline getiriyor. Zira İslam'ı Yahudilik ve Hristiyanlıktan ayıran en önemli fark akıldır. Yani Yahudilik ve Hıristiyanlık sadece iman üzerine otururken, İslam iman ve akıl üzerine oturur. Diğer bir husus İslam ülkeleri içinde kadına en fazla değer veren millet, Hz. Peygamberin Cennet anaların ayakları altındadır hadisine uygun olarak Türk milletidir. 2011 sonunda öğretmenlerimizin % 52'si, öğretim üyelerinin % 19'u, doktorların % 24'ü kadınlarımızdan oluşmaktadır. Yine Toynbee'nin ifadesiyle Kuzey Müslümanlığı, Batı medeniyeti için hem alternatif hem de tehdittir. Bu tanıma Türkiye girmektedir. |