Kitap Tanıtımı |
Hz. Peygamber (s.a.v.)in bir insan olarak, sahib olduğu fiziksel özelliklerinin anlatıldığı eserlere hilye adı veriliyor. Osmanlı-Türk edebiyatında, bu tür çalışmalar ayrı bir önem taşıyor.
Osmanlı dîvan şairlerinden Hâkânî Mehmed Beye ait Hilye-i Hâkânî adlı eser, Ufuk Kitapları tarafından yayınlandı. Kitabı günümüz Türkçesine Prof. Dr. Hayreddin Karaman uyarladı.
16. yüzyılda yazılan eser, 1848 yılında Sultan Abdülmecidin emriyle basılır. Eserin en önemli özelliği, Osmanlı-Türk edebiyatında hilye türünün ilk örneği olması. Hilyenin yalın üslûbu, dikkat çeken başka bir özellik...
Latin harfleriyle pek çok baskısı bulunan eser, ilk kez şiir formunda yayınlanıyor. Hilyenin son bölümünde, Osmanlıcaya meraklı okur için, kitabın 1891 baskısı yer alıyor.
Muallim Nâcînin Hilye için yazdığı şiir, Osmanlının Hz. Peygambere (s.a.v.) duyulan saygının da ipuçlarını veriyor.
Hilyenin yazımı aşamasında, yararlanılan kaynaklar arasında ilk sırayı sahabelerin rivayetleri alıyor. Hz. Ali, Hz. Ebû Hureyre, Hz. Enes rivayet sahiplerinden yalnızca bazıları..
Hayreddin Karaman, bu çalışmaya niçin gönül verdiğini şu cümlelerle anlatıyor: Konyada kendisinden bir süre ders aldığımız Hoca (Akşehirli Ahmed Efendi) yanında (cüppesinin cebinde) bir kitapçık taşıyor, bazen ondan da ezbere beyitler okuyordu. Kitabın adı Hilye-i Hâkânî, muhtevası ise Peygamber Efendimizin manzum şemâili (şiirle ifade edilmiş şekli ve özellikleri) idi. |