Kitap Tanıtımı |
İslâm dini sadece cismani bir din olmadığı gibi sırf ruhani bir din de değildir. Bilakis ikisi arasında din ve dünya işlerini bir araya toplayan insani bir dindir. Tamamıyla insanın yaratılışına uygundur. Her ikisinden de yeterli ölçüde haz almıştır. Ruhi ve bedeni ihtiyaçları âdilâne bir şekilde uyumlu kılarak ruhu da aklı da hakikatleri idrak ile olgunluklarla doldurur. Beşerî temayülleri terbiye eder. Evet, İslâm, insanın doğuştan getirdiği fıtri arzularının hiçbirisini inkâr etmez. Bilakis itiraf eder. Hatta o ihtiyaçlarını meşru yoldan karşılaması için teşvik eder. Ama bunu yaparken eşref-i mahlûk olarak nitelediği insanın, şerefini ayaklar altına alacak süfli davranışlara meyletmesine engel olmak için bütün kapıları kapatır. İşte Müslüman hanımlara emredilen tesettür de bu tedbirlerin en başında yer alır. Çağdaş cahiliye mensuplarının çıplaklığı bir terakki olarak kabul edip, örtünmeyi gericilik, ilkellik olarak görmelerinin aksine İslâm'ın emretmiş olduğu örtünme, medenileşmenin bir sembolüdür. İnsanın doğuştan getirdiği saf ve temiz duygular; gerek ruhi ve gerekse bedeni ayıpların açığa çıkmasından tiksinir. Çıplaklığı güzellik olarak değerlendirmek doğrudan doğruya tabii zevk duygusunun körelmesinin ifadesidir. Afrika'nın göbeğindeki ilkel insanlar da çıplak değil mi? Bu bölgelere İslâm girdiği an yaptığı ilk değişiklik, medeniyetin ifadesi olarak çıplakları örtmek oluyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |