Kitap Tanıtımı |
Kıskanmak, varlık bataklığına saplanmaktır. Nasıl ki sahip oldukça uykuları kaçar insanın, HİÇliğe çekildikçe de derin bir huzurdur ruhu kaplayan. Gerçek huzur ancak HİÇliği soluyarak elde edilebilir.
İlkel zamanlarından bu yana, duygusal anlamda HİÇ değişmeyen insanlığa mizahi bir bakış
Ve mizahi bakışla sunulan insan davranışlarının HİÇlik anlayışı ile sergilenen OYSA dili
İnsan beyni ve yüreği, bütün evreni hem kirletebilecek hem de temizleyebilecek kadar büyük ve mucizevidir. Mesele hangisini seçtiğiyle ilgili
Bazıları sadece gelir, bakar, gider.
Bazıları baktıklarına anlam yükler, söylenir gider.
Bazıları kök salar gelmiş ile geçmişin ortasına; anıtlaşır gider.
Ve bazıları yerle yeksan eder gider.
Biz hangisiyiz?
İki kapı var önümüzde. Her ikisinin üstünde de HİÇ yazıyor. Biri, toptan yok olmaya götürecek olan HİÇ kapısı. Hem kendimizi hem de üstünde yaşadığımız mavi yuvarlağı yerle yeksan ediyor, yokluğa sürükleniyoruz
Diğeri, birincisine şifa olacak HİÇ kapısı! Çünkü ancak kendimizi, doğunun yumuşak dokunuşlu gönül adamı Mevlananın: Hiç olduk, yok olmayız artık, felsefesi ile terbiye edebilirsek HİÇliğe ulaşabiliriz.
Bütün tohumlar, kendi boyutlarının üç katı derine ekilirler. Tıpkı dileğinizi, yüreğinizin üç kat derininden yinelemeniz gerektiği gibi
DİLEK TOHUMLARI toprağa, dilekleriniz evrenin kulağına erişsin Hayat vermenin kutsallığı, dileğinize can versin |