Kitap Tanıtımı |
Ahmet Aslan'ın bize kurdurduğu düşleri, şair Ali Yüce'yi okurken de yaşamışızdır. İnsanın yaşamı gözlerken sözün büyüsüne nasıl kapılıp gittiğini bir güzel görürüz. Gökyüzü ve yıldızları böylesine konuşturabilmek, onlarla yürek yüreğe, yanak yanağa yaşamakla olasıdır.
Ahmet Aslan'ın satırlarında yoğun anlatımlara, derin bir felsefi güce tanık oluruz. Sözü eğip bükmeden, insana düşünce alanı açarak, onu olduğu yerden başka konumlara taşıyarak işlev görüyor. Veysel'in, "kör oldum Veysel oldum" demesi gibi Ahmet'in içindeki sesin de "çoban oldum şair olduma" dönüşüverdiğini duyar gibi oldum. Ahmet Aslan dağın yüreğinden fışkıran duru bir su gibi akıyor. Doğaya üçüncü bir gözle bakmayı biliyor. Ahmet Özer Berfin Bahar Dergisi 17 Ağustos 1999 depreminin yaşandığı o acı gecede, sarsıntı sonrasında sokağa çıkan yüz binlerce insan gökyüzünün yıldızlarla dolu olduğunu gördüler. Öyle ki, "Gökyüzünde çok yıldız olunca deprem olur" yanılgısı kaldı geride. Oysa, o gece yıldızlar öteki yaz gecelerden farklı değildiler; çoğalan, uyumak yerine onlara bakan gözlerdi yalnızca!.. Çoban Ahmet her gece gökyüzünü seyrediyor merasında... Bu yüzden, hiç eksik olmuyor oradan topladıkları...
"Derler ki yıldızdır o kayanlar
bence gökyüzü taş atıyordur
sevgilisinin penceresine'
Sunay Akın,
Ay Hırsızı kitabından... |