Kitap Tanıtımı |
kulak verin, kulak ver sevgili okur. bin yıl derinden gelse de
yanı başındaki ses bak ne söylüyor, kime, kim için konuşuyor;
boyun eğdirdim isli güllere, dağ rüzgârlarına, fırtına ve
kasırgalara diz çöktürdüm. boşluğa, gizlice çarpan gün ışığına
kayalarda, cesaretimi miras bıraktım ölümümle.
boyun eğdirdim saraya ve orduya.
ya halk. ya halk!
halk mı dediniz!
bilirim halkı, basit, çaresiz, korkak, katil ve zavallıdır onlar...
oysa bir ülküler insanıyım ben.
kadının ve erkeğin ilerisindeyim.
yüksek sanata inandım.
okudum, tutkuyu anlamak için okudum.
başkaları olmadan, aşk ve sevgi olmadan yaşamayı öğrendim.
ya iktidar! iktidarın yolları çeşit çeşittir.
sanat bazen kötülüğü gereksinir.
ve çöktü artık soyluların egemenliği...
irene'nin boğuk sesidir bu. isli güller, beyaz isli güller gibi
ipek şamarlar vurur koklayana, bizans'tan buraya, ve elbette
yarına da yüksek bir roman ilmeği, iktidarın şehvetinde
yüzenler kadar kırbaçlanmanın zevkini yaşayanlara da
bestelenmiş bir duvar müziği, pençe pençe bir selim ileri
romanı, kara zamana, kopkoyu bir gözyaşı, acısız, sessiz bir
konuşkan, bir yüksek yazı geçidi, kalpten ağrıyanlar için.
ömer erdem |