Kitap Tanıtımı |
Göç hareketleri ile beraber kentlere yönelen nüfus, kentsel alandaki tutunma mücadelesinde enformel ilişki ağlarını sıklıkla kullanmıştır. Ancak hemşeriliğin de içerisinde yer aldığı bu tür ilişki ağları göç sürecinin bir ürünü olarak görüldüğü için zamanla zayıflayacağı ve ortadan kalkacağı düşünülmüştür. Bu nedenle de konuya olan akademik ilgi sınırlı kalmıştır.
Ancak zayıflayarak ortadan kalkacağı düşünülen bu tür ilişki ağları bugün de varlığını sürdürmektedir. Hatta bu tür ilişki ağları formelleşerek her geçen gün daha da kalıcı olmaya, sosyal yaşamdaki etkisini arttırmaya başlamıştır. Bu durum hemşehri ilişkisi ağlarına olan yaklaşımın değişmesine ve akademik ilginin konuya çevrilmesine neden olmuştur. Elinizdeki çalışma böyle bir düşünceyle hemşehri ilişkilerini akademik bir çerçevede değerlendirmek üzere hazırlanmıştır.
Bu çalışma kültürel, ekonomik ve siyasal bakımlardan birçok işlev üstlenen ve üyelerine ciddi kazanımlar sağlayan hemşehri kimliğinin günümüzdeki konumunu tespit etmek üzere yapılmıştır. Üç bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde hemşehri kimliğinin literatürdeki ele alınış biçimi irdelenerek teorik bir çerçeve oluşturulmuş; ikinci bölümde Türkiye´deki hemşehri kümelenmeleri ve İstanbul´daki hemşehri kümelenmeleri üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise örneklem olarak seçilen Kastamonu dernek yöneticileri ile yapılan derinlemesine görüşmeler neticesinde elde edilen bilgiler kullanılarak hemşehri kimliği ve derneklerinin gücü, işlevleri, geleceği vb. konulara açıklık getirilmeye çalışılmıştır. |