Kitap Tanıtımı |
Bu gelenek, günümüzde de sürdürülmektedir. Düğünün haftasına, gelin ve damat, yakınlarıyla birlikte, kız evine ‘el öpme’ ye giderler. Onları karşılayanlar arasında, kızın aile fertlerinden başka, diğer yakın akrabaları-arkadaşları da bulunur. Hazırlanan sofralarda yemekler yenilerek hasret giderilir; ailelerin birbirleriyle kaynaşmaları sağlanırdı. Bir sonraki hafta da, kız tarafının yakınları toplanıp, damat tarafına, yani kızlarının yeni evine, ‘kız ardı sıra’ denilen ziyaretlerini yaparlardı. Tekirdağ’ın diğer köy ve kasabalarında da düğünler, hemen hemen birbirine benzerdi. Son yıllarda, ‘salon düğünleri’ revaçta olduğundan, artık, köy düğünleri neredeyse hiç yapılmamaktadır. İşte, artık tarihe karışmak üzere olan bu örf ve âdetimizin, yani ‘köy düğünleri’nin; unutulmayarak, gelecek kuşaklara aktarılması için, süreci kaleme almaya çalıştım. “Mutlu evliliklerin ve böyle bir yuvada doğacak mutlu çocukların kuşattığı bir dünya” dileğiyle… (Tanıtım Bülteninden) ) |