Kitap Tanıtımı |
İslâm tarihinde Hz. Muhammed’in (sav) vefatının ardından Hz. Ebû Bekir’in halîfe seçilmesiyle başlayıp Hz. Ali’nin şehit edilmesiyle sona eren süreçte, özellikle Hz. Osman ve Hz. Ali dönemi hadiseleri Müslüman ilim adamlarının izah etmekte en fazla zorlandıkları İslâm tarihi konularının başında yer alır. Zira bu hadiselerde zikri geçen şahsiyetlerin önemli bir kısmı Hz. Peygamber’in (sav) sahâbesidir. Bu sebeple Müslüman ilim adamlarının onlar hakkında serbest yorum ve değerlendirmelerde bulunmaları kolay olmamıştır. Hulefâ-i Râşidîn döneminin izahı zor olan hadiselerinin yaşandığı ilk dönem ise Hz. Osman’ın halîfeliği zamanıdır. Hâricîlik, Şia, Mutezile gibi bir kısım siyasî/itikadî fırkalar ve gruplar bu dönem olaylarında zikri geçen bazı sahâbe önderleri hakkında olumsuz kanaat serdetmişler, hatta onlardan bir kısmını hakkında fâsıklık hatta kâfirlike ithamında bulunmuşlardır. Buna karşılık bir kısım şahıs ve gruplar da adı geçen fırkalara tepki duymaları sebebiyle bu dönemde meydana gelen hadiseleri ya inkâra yönelmişler ya sahâbe toplumunun fertlerini kutsallık mertebesine taşıyarak onları hatasız insanlar olarak görmeye ve göstermeye çalışmışlar ya da akıl sınırlarını zorlayan teviller yapmak veya mevhum suçlular icat etmek suretiyle meydana gelen hadiselerin sorumluluğundan onları uzak tutma çabası içinde olmuşlardır. Bütün bu olumsuz şartlar sebebiyle İslâm tarihinin bahsi geçen döneminin anlaşılması ve sağlıklı bir şekilde izahı da tabiatıyla güçleşmiştir. Çalışmamız bu alanda yapılan akademik faaliyetleri mütevazı bir katkı niyeti taşımaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |