Kitap Tanıtımı |
Nabi (1642-1712), Divan edebiyatında "hikemi şiir" çığrını açan önemli bir şairimizdir. Eski Türk edebiyatının hemen her türünde eser vermiş olan Nabi, Hayriyye adlı didaktik mesneviyle çok geniş bir şöhret kazanmıştır. Nabi Divanı'nda görülen öğretici muhteva, bu mesnevide sistemli bir biçimde mesnevi formunda ifade edilmiştir.
Hayriyye-i Nabi, didaktik, fikri, ahlaki, mesnevi türünün Eski Türk edebiyatındaki belli başlı örnek eserlerinden biri olup Osmanlı Devleti'nin hemen hemen her köşesinde yayın bir okuma alanı bulmuştur. Yurdumuzun birçok il ve ilçelerindeki kütüphanelerde bulunan yazma nüshaları bu eserin kazandığı şöhretin bir ifadesidir. Orjinal adı Hayri-name olan bu mesnevi Hayriyye adıyla tanınmıştır.
Yazdıldığı günden Tanzimat dönemine kadar büyük bir taktirle karşılanan Hayriyye, dört kez eski harflerle bastırılmıştır: Bulak 1257, İstanbul 1292 (bu iki baskı Nabi Divanı ile birliktedir), Matbaa-i Ebuzziya 1307 ve Paris 1857. Hayriyye'nin Paris baskısı 1989 yılında yeni harflere çevrilerek yayımlanmıştır.
Bu öğüt kitabı olan Hayriyye Eski Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Eser bir Osmanlı aydınının çağına tuttuğu ayna niteliğindedir. Uzun bir hayat süren şairin edindiği tecrübe ve gözlemlerin sonunda ortaya çıkmış olan bu eser, içerdiği sosyal eleştiri bakımından ayrı bir önem taşır.
Nabi, bu eserini, oğlu Ebulhayr Mehmet Çelebi için kaleme almış olmakla birlikte, onun şahsında çağının gençlerine bir rehber, devlet yöneticilerine de bir uyarı olarak yazmıştır. Eserin tamamına eleştirel bir bakış açısı hakimdir. Nabi, devletin kurumlarını ince tahlil ve tenkitlere tabi tutarak bazı çözüm yolları önermiş, bir aydın olarak toplumuna karşı görevini yapmıştır.
Devlet yönetiminde etkin bir yeri olan her kurum, şairini eleştirilerden nasibini almış; ayrıca taşra ve İstanbul insanı karşılaştırılarak sosyolojik tahlillere de yer verilmiştir. Şair, Osmanlı devletindeki memurların, yöneticilerin ve sıradan insanların ilişkilerini keskin bir zeka eseri olan mısralarıyla eleştirmiştir. 1660 beyit olan Hayriyye, dil ve üslup bakımından da döneminin başarılı mesnevilerinden olup nazirelerinden bu yönüyle üstün bir özelliğe sahiptir. |