Kitap Tanıtımı |
Phoolan Devi, henüz hayattayken efsane haline gelen ender kişilerden birisi... Hindistan`ın bir köyünde, aşağı kastlardan bir ailenin üyesi olduğu için zenginliklere kölelik yapmak zorunda kalan Phoolan, on bir yaşındayken kendinden üç kat yaşlı bir adamla evlenebilir. Dayak, dehşet ve vahşetle karşılaşır, terk edilir, haydutlar tarafından kaçırılmadan önce defalarca tecvüze uğrar, ardından kendisine aşık olan çete başkanıyla evlenir. İkinci kocası öldürüldükten sonra, tek başına çete kurup "Haydutlar kraliçesi" olur ve zenginlerden çaldıklarını yoksullara dağıtılarak, zalim erkeklerden alınacak intikam uğruna çetin bir savaş verir. Bugün o, dünya çapında ünlü ve ezilen kadınlar için başkaldırının simgesi...
On bir yılını cezaevinde geçiren Phoolan Devi artık özgür bir insan ve bu yıl Hindistan`da milletvekili seçildi. Okuma yazması olmamasına karşın, yaşadıklarının tümünü kendi sözcükleriyle dile getiren bu kitap, iki yazarın on sekiz ay boyunca Hindistan`a yaptığı sekiz yolculuk ve bant kayıtlarının çözümü sonucu ortaya çıktı. "Doğduğumda bir köpekten daha değersizdim, şimdi bir kraliçeyim. Çoktan ölmüş olmalıydım, ama hala canlıyım. Tanıklığım, benimki gibi bir yaşamın bir daha asla yinelenmemesi için yeryüzündeki tüm yoksullara ve ezilmişlere uzanan bir el olsun..." |