Kitap Tanıtımı |
"Masallar inanıldığı sürece gerçektir.
Gerçekler ise inanılmadığı sürece masaldır."
Uzun süren bir yolculuğun ardından asıl ulaşmak istediği yere, Doğu diyarının payitahtı Sermina kentine ulaşan Seyyah Asaf, burada çevresine toplanan halka seyahatleri boyunca başından geçen serüvenleri anlatmaya başlar.
Yaşadığı esrarengiz bir olaydan ve büyük bir hazineden de bahseder. Bunun üzerine şehirde kol gezen haydutlarla başı derde girer ve bir gece tuhaf bir olay yaşanır. Bu esnada gizemli bir adamla tanışır.
Ancak bir süre sonra olayların seyri değişecektir. Artık düşlerle gerçekler, doğrularla yalanlar iç içe geçmeye başlar.
Aslında Seyyah da büyük bir sır saklamaktadır. Ve aklıyla vicdanını birbirine düşüren bu sır belki de onun sonu olacaktır.
Geçmişten günümüze kadar gelen yaşanmışlıklar, serüvenler ve menkıbelerin iç içe geçtiği romanda, saklanan sırlar gün yüzüne çıktıkça olayın geçtiği şehir kocaman bir hayal âlemine dönüşüverir.
Bir şehzade, iki padişah ve şehirde kol gezen haydutlar... Uyanınca ölenler ve ölünce uyananlar... Bir seyyah, bir çocuk, bir kadın, bir hayal...
Bu romanda herkesin 'kalbinde saklı kaldığı' bir yer var... |