Kitap Tanıtımı |
Carlos Eire, 1962 yılında, on bir yaşındayken ailelerinin geride kalması koşuluyla Küba dan ayrılmalarına izin verilen on dört bin çocuktan biridir. Havana ya Kar Yağarsa, onun vatanından ayrılmadan önce ayrıcalıklı bir ailenin çocuğu olarak yaşadıklarını ve Küba devrimi ertesinde çocukluğundan sürgün edilmesinin öyküsünü anlatıyor.
Dünyası değişene dek onun da çocukluğu, bazı egzotik farklar dışında herkesinki gibi eğlenceli ve sıradan sorunlarla dolu geçmiştir. Hayat, güneş ışığı, turkuvaz gölgeler ve turuncu dokunuşlardan ibarettir. Carlos un yargıç olan babası, daha önceki yaşamlarından birinde kendisinin XVI. Lui, eşinin ise Marie Antoinette olduğuna inanan, takıntılı bir sanat ve antika koleksiyoncusudur. Annesi ise yüzü geleceğe dönük bir kadındır ve çocukları için modern bir hayat istemektedir. O tarihlerde Küba da modern olmak ise Amerikan olan her şeyi kucaklamak anlamına gelir. Ocak 1969 da Başkan Batista ülkeden kaçar; Castro adındaki, puro meraklısı gerilla, yönetimi ele alınca ilk önce Noel iptal edilir. Artık Küba nın her köşesinden idam mangalarının silah sesleri yükselmektedir. Bir süre sonra yazarımızın arkadaşları teker teker ortadan kaybolup, Amerika ya göç etmeye başlar. Kaçınılmaz olarak Carlos da aynı yolu izleyecektir. |