Kitap Tanıtımı |
Bana Harem´i anlat, sana kim olduğunu söyleyeyim. Nerede yaşarlarsa yaşasınlar, erkekler Harem üzerine düş kuruyorlar: her birinin fantezisinde en gizli duygulara yer veren kişisel bir ´Harem´ var.
Erotik fantezilerinin kışkırtmasıyla birçok Batılı ressam - Ingres, Delacroix´dan Picasso ve Matisse´e kadar - takıntılı şekilde Harem´i çizdiler. Ayrıca İran´dan Türkiye´ye hatta Moğollar´ın Hindistan´ına kadar Doğulu Müslüman ressamlar da tutkulu düşlerini gösterişli minyatürlerle yeniden dile getirdiler.
Batılı ressamlar kadar Doğulu ressamlar da, çizdikleri Harem´i kadınlarla doldurdular, ama eğer onları gözlemleyecek olursanız, kendinizi bir bilmeceyle karşı karşıya bulursunuz: Batılılar Harem´in güzellerini durgun, kendi halinde yaratıklar olarak resmederken, Doğulular onları savaş atlarına binen, kaplan ve aslanları avlayan, tehlikeli biçimde ortalığı karıştıran, hareketli savaşçı kadınlar olarak göstermişlerdir.
Öyleyse, erkek düşlerinde yer alan bu güzelliklerin değişik betimlenmesinin ardındaki sır nedir? Hayatın iki önemli deneyimi olan cinsellik ve korkuyu birbirine bağlayan gizemli ilişkiler hakkında bize anlatılanlar nedir? Fatima Mernissi bu bilmeceyi çözmeyi amaçlıyor, ama merakı cevaplar yerine yeni sorular doğuruyor: Belki de Batılılar cinsellik ve korku arasında, Müslümanların yapamadığı uyumlu bir çapraşık olaylar zinciri kurmayı başarmışlardır. Batılı erkek, teknolojik gücünü açıklarken, belki de korkularının bastırılmasında ve yatağını paylaştığı kadına karşı duyduğu aşkta ilerleme göstermiştir.
Eğer nükte ve zeka yoluyla kadın ve erkek arasındaki karmaşık ilişkiyi aydınlatabilen ve Batı ile Doğu arasındaki karşılıklı önyargıları kıyaslarken gülümsemenize yol açan bir kitap arıyorsanız, bu kitap size göre.
(Arka Kapak) |