Kitap Tanıtımı |
ALLAH NEREDE?
Eserleri ile sürekli yüz yüze olduğumuz Allahı kabul etmeyen çok az. Başta bedenimiz olmak
üzere soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve tüm diğer varlıklar Allahın eseri değil mi?
Peki ala herbirimizin Allahı niye farklı farklı? Kiminin Allahı dualara karşılık veriyor, kiminin
Allahı birilerinin ricasını kırmıyor, kiminin Allahına göre öldürülmesi gereken çok insan var,
kiminin Allahına göre belli bölgede yaşayanların Cennete gitme ihtimali daha yüksek veya tam
tersi...
Allahı tanımak mı zor, yoksa insanlar işlerine geldiği gibi mi tanımlıyor? Eğer Allahı tanımak
zor ise, Allah kendini gizlemiş ve bize zulmetmiş olmaz mı?
Farklı farklı Allah algısının sebebi, saplantılarla/dar çerçeveden bakarak Allahı tanımlamaya
çalışmamızdır. İyiniyetli ve istekli biri, doğayı gözlemleyerek Allahın kurallarını anlayamaz mı?.
Allah içimize, iyiye onay veren, kötüyü veto eden, vicdan diye bir mekanizma yerleştirmiş. Buna
göre hırsızın yüzü kızarır ve hiç kimse hırsızlığı övemez. Hırsızlık ve namussuzluk gibi şeylerin
kötü olduğunu savunmak için bir kitaptan okunması mı lazım?. Apaçık olan şeyleri bir başka
delille desteklemeye neden gerek duyalım?
Kahrolası ruhbanlar, Allahın tanınabilmesi için kendilerinin gerekli olduğunu söylerler.
Amaçları sağlıklı bir Allah inancı ortaya koymak değil, bir meslek erbabı olarak halkın sırtından
yaşamaktır. Ruhban, idarecilerin istediği şekilde halkı uyutur ve buna karşılık avantadan geçinir.
Ruhbanlar, ellerindeki kalın ve dili ağır kitaplarla; Bakın bunca eseri okuyup anlayacak vaktiniz
yok, biz sizin için bunları okuyoruz! diyerek halkı kendilerine mahkum eder. Ruhbanın olduğu
yerde halk, itaat eden sürüden ibarettir, sorgulayamaz ve itiraz edemez.
Peşin hüküm ile inanılan, yani ölçüp biçip değerlendirmeden benimsenenler dogmadır. Dogmatik
olmak istemeyip gerçek Allahı arayanın, evrenin kurallarını gözlemlemesi yeterli, zira Allah
yarattığı evrene değişmez kurallarını yerleştirmiştir. |