Kitap Tanıtımı |
Hanene Ay Doğacak, doksanlı yıllar gençliğinin başucu kitabıydı ve liseli, üniversiteli gençler arasında elden ele dolaşıyordu. Doğrusu, oldukça sihirli bir kitaptı. Ondan önce, ensestten ölü seviciliğe kadar aykırı duygular hiçbir kitapta bu kadar doğal ve sıradan bir dille anlatılmamıştı. Bu kitapta tuhaf öyküler bulacaksınız. O zamanlar çok genç bir insan olan yazarının bunları yazması da ayrıca şaşırtıcı gelecek size, tıpkı kitabın adı gibi. Hiçbir şekilde iğrendirici gelmeyecek ama; gerçi evet, irkiltecek sizi, ancak garip bir şekilde de seveceksiniz. Çünkü bu öykülerin, içinde gizemli bir umudu saklayan, karşılıksız âşık olmayı, çok âşık olmayı, aşkın o kahredici çaresizliğini anlattığını göreceksiniz. Şimdilerde yazarlık serüveni bambaşka rotalara yönelen, ama her eserinde yeteneğini daha keskin bir biçimde bileyen Şebnem İşigüzel, kitabının okunmaktan lime lime olmuş nüshalarını imzaladığı o günler için, kendi arkasından kaç kere, kitabın içindeki bir cümleden hareketle, "Tanımak sevmek midir?" diye seslenenler olduğunu hatırlıyor. |