Kitap Tanıtımı |
Yusuf ve arkadaşları her şeyin başladığı yerde, Yerebatan Sarnıcı'nda, gizemli lahdin karşısında duruyorlardı. Ellerindeki parşömende yüzlerce kilo ağırlığındaki lahdi açmaları için gerekli yollar gösterilmişti. Lahdin kapağındaki küçük kutuya benzer mekanizmanın önünde anahtar deliği vardı.
Yusuf heyecanla çırağın kendilerine verdiği anahtarı cebinden çıkartıp deliğe soktu. Anahtarı yavaşça çevirdi. Lahit kapağı mekanik bir şekilde usul usul açıldı, demir askılara tutturulmuş bir şekilde aralık kaldı.
Yusuf elleriyle lahdin iç yüzeyini taramaya başladı. Belli ki yaratık bir aldatmacaydı. Ama yine de madalyon burada bir yerlerde olabilirdi. Kapak tam açık olmadığı için içerisini iyi göremese de sabırla yoklamaya devam etti. Sonunda lahdin uç kısmına yakın yerde bir çıkıntı keşfetti. Heyecanla bağırdı:
- Cingöz, feneri buraya doğru tut!
- - -
Üç kafadar, bu defa Yerebatan Sarnıcı'nın derinliklerinde, dudak uçuklatan bir maceranın içinde dolaşıyor. |