Kitap Tanıtımı |
Allah'ın Elçisi (sav) daha hayattayken ashabının değişik coğrafyalara dağılmaya başladıkları, dolayısıyla sahip oldukları hadis kültürünü beraberlerinde götürdükleri malumdur. Bu ve diğer bazı sebeplerin bir neticesi olarak hicri 2. yüzyılın ortalarına kadar birçok hadis sadece belirli bölgelerde bilinmekteydi. Dolayısıyla bu dönemlerde, bölgelerarası hadis kültürlerinin farklılığına bağlı olarak, fıkhi bazı ihtilafların ortaya çıktığı, hatta söz konusu ihtilafları gidermek için idarecilerin bu hususta çözüm arayışlarına girdiği de bilinmektedir. İşte kitabımızın konusu Medine'de Hz. Peygamber'den nakledilen hadislerin İslam Coğrafyasındaki önemli ilim merkezlerine ulaşması, ilk dönem hadislerin bölgesel niteliği ve bunun doğurduğu bazı neticelerdir. Dolayısıyla 'Hadis Rivayet Coğrafyası' ile kastımız, hadislerin zaman içerisinde değişik İslam beldelerine intikali, bunlar arasındaki hadis alış-verişi ve bu bölgelerde oluşan hadi kültürüdür. Kitabın amacı hadis tarihinin ve rivayet coğrafyasının anlaşılmasına küçük de olsa bir katkıda bulunmak, bunlara farklı bir perspektiften bakmaya çalışmaktır. Bu yönüyle özellikle Temel İslam Bilimleri alanında çalışma yapanlar için önemli bir kaynak olmasını ümit ediyoruz. (Tanıtım Bülteninden) ) |