Kitap Tanıtımı |
Yaz aylannın ortalanydı. Otlar biçilmiş, hasat zamanı gelmişti. Tarladan dönüyordum ...
Çiçekler dört bir yanı yorgan gibi örtmüştü. Her renk ve çeşitte çiçek vardı: ortalan parlak san, mis kokulu papatyalar; kırmızı, beyaz, pembe yoncalar, bal kokulu san ada çiçekleri, uzun saplı, mor beyaz çan çiçekleri, kırmızı gelincilder, mor pembemsi tüylü parmak otu, yeni açtığında çivit mavisi, solarken ise kırmızırnsı maviye dönen peygamber çiçeği, badem kokulu, kopanr koparmaz solan nazlı yaban keteni ... Eve dönerken hepsinden toplayarak, koskocaman bir buket yapmıştım. Yol kenarındaki bir çukurda, aniden gözürne, kıpkırmızı, tam açmış, göz kamaştıran bir deve dikeni ilişti.
Biz bunlara 'tatar' derdik. ot biçerken bunlan koparmamaya dikkat edilir. Kazara biçilirse orakçılar, ellerine batmasın diye hemen otun içinden çekip çıkartırlar. Bu deve dikenini kopartarak, buketimin ortasına koymak istedim... |