Kitap Tanıtımı |
Güzeldi… Bir yazımın başlangıcı olmaya kıyılıp atanacak, yahut tercih edilecek bir kelime değilse de Kadın güzeldi, hem de göz göre göre güzeldi. Zülüfleri gözlerinin letafetini, kem gözlerin kemini gizlemek için konulmuştu adeta. Gözbebeklerinin rehaveti papatya kadar içtendi. Öyleki süt liman bir düşten düşmüşte üşümüş bir döşün rehaveti vardı üstünde. Bu rehavet… düş tacirlerinin eline bir düşürse... düşün! Düşünün bir düşü gibi düşün olunca düşünde, düşmek, düşün ne kadar düşüncesiz bir düşünce olurdu bu düşte düşününce. Düşten çekince penceresini, 'düş!' dedi düşünceli kadın, düşman bellediği düşten düşen düşüncesiz döşe! Adamın düşüncesiz ruhu hepten dörtköşe, düştüğünden beri bu düşe. Üstelik düşüncesizce düş gibi kadının nerdeyse döşünün dibine 'Sus koca burun' diyor kadın 'koyma beni kalıba, koymayı düşünme bile sınırları belli düşlerine' ünlem. Adam sakalını sıvazlayıp mahcup bir şekilde dönüyor hikâyesine. (Tanıtım Bülteninden) ) |