Kitap Tanıtımı |
Üç uzun, bir kısa öyküden oluşan Güzelçamlı'nın Kayıp Panteri, çocuk edebiyatının önemli eserlerinden biri olmaya aday gözüküyor. Taşıdığı içtenlik, gerçeklik duygusu ve çocuk ruhuna yönelik özenin yanı sıra çok önemli bazı toplumsal, çevresel sorunlara da katkı sağlamaya çalışıyor Güzelçamlı'nın Kayıp Panteri...
Kitabın birinci öyküsü Güzelçamlı'nın Kayıp Panteri, aynı zamanda kısa bir roman da sayılabilir. Ülkemizin en değerli doğa parklarından olan Güzelçamlı Doğa Parkı'nda çıkan bir orman yangınının, kahramanlarımızın evine doğru ilerlemesi ile olaylar başlıyor. Hayatlarında en çok sevdikleri şeylerin; evlerinin, doğanın, hayvanların, kasabalarının, milli parkın ve ormanın; içinde yaşayan sayısız canlıyla beraber yok olacağını gören çocuklar harekete geçmeye karar veriyorlar. Yangını söndürmeye giden gönüllüler arasına katılmaya karar veren çocuklar, daha sonra aileleriyle ve tüm gönüllülerle birlikte, akılcı kararlar alarak bu büyük felaketi önlüyorlar.
Kitabın ikinci öyküsü "Kaplumbağa Plajı" Caretta-Caretta tipi deniz kaplumbağalarının üreme alanı olan Dalyan-İztuzu'nda geçen uzun bir öykü. Deniz kaplumbağalarının üreme alanını korumaya kendini adamış Alman çift, çocukları olacağı için hastaneye gider. Bu durumu önceden gören kahramanımız Tuna, bu konuda her türlü bilgiyi önceden edinerek önlemlerini alır. Kaplumbağaların yumurtalarını kırıp denize koşacakları gece, Tuna'nın babasının bu konudaki bilgisizliğinden ötürü büyük bir felaket yaşanmak üzeredir. Bütün yavru deniz kaplumbağaları ölmek üzereyken, olaylara el koyan Tuna tüm yavruların kazasız belasız denize ulaşmasını sağlar. Çünkü dersine iyi çalışmıştır...
Üçüncü uzun öykü "Karaca Mağarası" ise, kaçak tilki avcılarını takip eden kahramanımız Tuna'nın, onları dipsiz bir mağaranın dibinde kıstırıp adalete teslim etmesini anlatıyor. Bu zor olayı başarırken Tuna'nın güç aldığı kaynaklar doğa sevgisi, bilim, aile bağları, sadakat ve güven duygularıdır.
Son öykü "Portakal Çekirdeği" kısacık ama sımsıcak bir öykü. Bir Noel gecesi çocukları yanında olmadığı için onlara armağan veremeyen bir baba ağlamaktadır. O sırada Noel baba gelir ve ona harika bir çözüm yolu gösterir.
Hikmet Temel Akarsu, bu kitabı, ayrı kaldığı çocuklarının Türkçe'yi unutmaması, daha da ötesi, güzel Türkçe'mizin tadına varabilmesi için yazmış. |