Güzel Konuşma Bir Markadır
ISBN 9786053770824
Yayınevi Beta Basım Yayın
Yazarlar Şermin Tekinalp (author)
Kitap Tanıtımı Güzel Konuşma Bir Markadır İletişim biçimleri içinde konuşma çok önemli bir yer tutar. Konuşma kişilik gelişmesinde ve toplumsallaşmada çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle konuşmanın niteliği, zamanlaması, etkinliği, türü kişiliğin gelişmesinde son derece önemlidir. İletişim ve konuşma eğitiminin önemi de buradan kaynaklanmaktadır. Kuşkusuz güzel ve etkili konuşma bir yetenek işidir; ancak kişi ne kadar yetenekli olursa olsun bilginin, eğitimle kazandırılacak olan gözlem yapma ve dinleme yeteneğinin konuşmayı geliştirme üzerinde çok etkisi vardır. Güzel ve etkili konuşmak her şeyden önce bilgi işidir. Cahil bir insan, sesinin niteliği, gücü, tonu ne kadar uygun, diyaframı ne kadar gelişmiş olursa olsun, karşısındakini eğitimli ve bu alanda eğitim almış biri kadar etkileyemez. Çünkü bilgi birikimimiz ve bu birikimi ortaya koyacak dile hakimiyet, kelimelerin doğru seçimi ve sunumu insanları istenen biçimde etkilemenin birinci koşuludur. Etkili konuşma, ikinci olarak bir uygulama işidir. Bu konuda becerimizi geliştirecek uygulama ve alıştırmaları kesinlikle yapmamız gerekir. Tıpkı tenis, basketbol öğrenirken uymamız gereken kurallar olduğu gibi etkili ve güzel konuşmanın da belli kuralları vardır ve bunlar her insan tarafından öğrenilebilir, öğrenilmelidir.Konuşma uyanık kaldığımız her an yaptığımız en önemli bir yaşam etkinliğidir. Resim, müzik, tenis vb. birçok etkinlik, insanın seçimine bağlıyken, konuşma zorunlu olarak herkesin her an yaptığı bir etkinliktir ve kesinlikle öğrenilmesi gereken yaşamsal bir olgudur. Konuşmak anlam aktarmaktır; ancak anlam sadece sözcüklerle aktarılmaz. Ruh halimiz, güvenli ya da güvensiz duruşumuz, sağlığımız, cildimizin parıltısı, saçlarımız, giydiğimiz elbise, ses tonumuz, beden hareketlerimizdeki doğallık, rahatlık veya yapaylık, mimiklerimiz ve daha pek çok şey sözcüklerle birlikte anlam aktarırlar. Düşünce kapasitesi iyi konuşan insanda daha da gelişir. Kurtarılmış Prometheusda Shelley, O, insana konuşmayı verdi, konuşma da düşünceyi yarattı der (aktaran Taşer 2000:94). Düşünce konuşmanın ikiz kardeşidir; bir başka deyişle, kendi kendine konuşmadır. İnsanlar önce konuşmayı öğrenirler, sonra öğrendiği konuşma simgeleri yardımıyla düşünmeyi öğrenirler. O halde düşünmeyi öğrenmenin yolu konuşmaktan geçer ya da doğru düşünmenin yolu doğru konuşmaktan geçer diyebiliriz. Öğrendiğimiz dil kalıpları içinde düşünür ve konuşuruz. F. Max Fuller, Dilsiz doğmuş bir insan, beyin kitlesinin büyüklüğüne ve kalıtım yoluyla beraberinde getirdiği güçlü zihinsel içgüdülerine karşın, eğer dilsizler toplumu içinde bırakılsaydı, bir orangutandan ya da bir şempanzeden çok az üstün zihinsel belirtiler gösterirdi (Taşer: 96) diyerek konuşmanın beyinsel gelişme üzerindeki etkisine dikkat çeker.İnsanlar etkili ve güzel konuşmayı eğitimle öğrenebilir; yetenekleri ölçüsünde iyi, çok iyi ve mükemmel konuşmacılar olabilirler. Bu kitabın temel amacı, etkili iletişim kurabilmek için öncelikle insanın kendinin ve çevresinin farkına varması, kendini yönetmeyi ve geliştirmeyi öğrenmesi, kısaca kendini tanıması, yetiştirmesi ve bu birikim üzerine etkili düşünmesi gerektiğini, ancak böyle bir hazırlıktan sonra etkili iletişim yöntemlerini öğrenmenin faydalı olacağını vurgulamaktır. Kendini geliştirmeyen insanın etkili iletişim bilgileri yüzeysel olacak ve biraz dokunulunca dökülen yaldız misali geçici parlaklıklar sağlayacak; asla kalıcı etki bırakmayacaktır. Bu düşünceden yola çıkarak başarılı iletişim kurmanın temelinde yatan temel ilke olarak kendini geliştirmenin ve etkili düşünmenin önemi üzerinde duruldu. Bilgi düşünceyi geliştirir; düşünce de konuşmayı. Ne isen, ne bilirsen ve nasıl bilirsen onu aktarırsın. Konuşman, markan olur. İyi ya da kötü...