Kitap Tanıtımı |
Es-Selam
Önce selam sonra kelam!
Önce refik sonra tarik!
Günlük Hezeliyat İçinde Av İnsanı kitabıyla anlatmaya çalıştığım konu bundan ibaret. Hayat bir yol ve biz bu yolda yol arkadaşından önce yolu; başlamadan da sonu seçmişiz. Hep konuşuyoruz ama dinleyen muhatap yok; hepimiz aşığız lakin muhabbety ok. Suni bir kavga, bir yarış ortamına atılmışız ve bu kavganın tam ortasında bize en lazım olan silahlarımız sevgi, saygı, hoşgörü alınmış ellerimizden ya da biz teslim etmişiz bilerek veya bilmeyerek. Bir iç savaşın Sevr'ine devir açmış zaman. Kalelerimiz düşmek üzere.
Boynumuzda bir halka sürükleniyoruz birilerinin istediği yerlere. Bir av peşindeyiz ama silahlarımızın olmadığını bizden başka herkes biliyor. Sarılmamız gereken dalları kesmişiz birer birer ve meyve vermiyor diye suçlamışız sarmaşıkları. Karışık düşüncelerin çıkmazında zafere alışık bir ceddin nesli olarak iyi günlerin geleceğini biliyor ve bekliyorum. Uzatmaya gerek yok. Şair değilim, şair bir hikayenin aşka dair yazılmış binlerce nüshasından yalnız ve yalnızca bir heceyim. Bir geceyim aydınlık gündüzün geleceğine inanan.
Bitti.
Çok selam!
Vesselam! |