Kitap Tanıtımı |
Abanoz renginde kunt bir kayaya sırtını dayamış, önündeki bakır kızılı yarı çöl alana bakıyordu. İleride deve mi at mı tam seçemediği bir bineğin üzerinde, ağır ağır uzaklaşan dervişe benzer biri vardı. Zamanı yarım saat geriye alıp, küçük değişiklikler yaptıktan sonra geleceğin değişip değişmediğine bakıyordu. Yanında kimse olmamasına rağmen bakışları yalnız kendisine ait değildi, orada olmayan bir kalabalığın bakışını taşıyordu. Zamanı geriye aldığı her seferde, yaptığı değişiklik ne olursa olsun, hiçbir şey değişmiyordu; yine derviş hayvanın sırtında, aynı hızla yoluna devam ediyordu. Defalarca geriye aldı zamanı, film bandı gibi tekrar ediyordu görüntü. Başka çareler aramak üzereyken bölündü uykusu, bir saati dahi geçmemişti uyuyalı. Yeniden daldı; bölük pörçük görüntüler, sesler, durmadan değişen mekânlar delik deşik etti uykusunu. (Tanıtım Bülteninden) ) |