Kitap Tanıtımı |
Semiha Cemal, Cumhuriyet Dönemi’nin ilk kadın felsefecilerinden biridir. İlim hayatı boyunca azmi, zekâsı ve muhakeme kuvveti ile hocalarının takdirini kazanmış bir isimdir. Üniversiteden mezun olduktan sonra İzmir ve İstanbul’da felsefe ve ruhiyat (psikoloji) alanında dersler vermiş, bilgisi ve donanımı ile pek çok öğrencisine ufuk açmıştır. Otuz biz yıllık kısacık ömrü hep çalışmayla geçen Semiha Cemal; kendini insan yetiştirmeye adamış mümtaz bir şahsiyettir.Hayatı boyunca ruh eğitimine önem veren ve “Ruh ebedî, madde fânidir.” düsturuyla hareket eden Cemal; bir yandan ruhî olgunluğa erişmiş talebeler yetiştirmeye çalışırken diğer yandan ise Platon’dan, Epiktetos’tan ve Mark Orel’den tercümeler yaparak ülkemizde felsefe dilinin gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.Semiha Cemal’in eserleri incelendiğinde onun hayata bakışı ve aldığı tasavvufi terbiye açıkça görülmektedir. Bu yönüyle eserlerinin kendine has bir yapısı olduğu aşikârdır. Bazılar için ise onun eserleri, “edebin edebiyatı” olarak nitelendirilmektedirFelsefeci, yazar ve mutasavvıf Semiha Cemal’e göre kâinatı anlamanın ilk şartı, insanın kendisini bilmesi ve tanımasıdır. Çünkü insan dışındaki her varlık, Allah’ın bir yönünü yansıtır fakat bilinçten yoksun olan evrenin gerçek bir bütünlük taşıması ve anlam kazanması için akıl sahibi insana ihtiyaç vardır. Bu yönü ile insan, onun eserlerinde kâinata değer katan yegâne unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca Cemal’e göre insanı değerli kılan bir diğer özellik, onun düşünce ve bilinçle yoğrulmuş bir “aşk varlığı” olmasıdır. (Tanıtım Bülteninden) ) |