Kitap Tanıtımı |
Gül dünyanın tanıdığı, dünyanın sevdiği çiçek... Hükümdarların kokladığı çiçek... Aşkın simgesi, inancın simgesi, güzelliğin simgesi... Sanatın her dalında en zengin esin kaynağı; bahçelerin de, şiirlerin de sultanı, bülbülün ezelî hasreti...
Uygarlığın var olduğu zamanlardan beri insanların yaşamlarını süslemiş gül. Binyıllardır pek çok kültürün insanı kendini ifade etmek için güle başvurmuş, ona tutunmuş, onu yorumlamış, güzelliğinin tadını çıkararak, dikenlerine de katlanarak.
Muhibbî mahlasıyla şiir yazan Kanunî Sultan Süleyman bu özel çiçeğin değerini bilen biri olarak, çimenlerin zümrüt tahtına oturtmuş onu:
Oturup taht-ı zümürrüde olup sultân gül
Cem' idüp cümle reyâhîni kılur dîvan gül
Ahmet Hamdi Tanpınar ise "Bir âna sığmış sonsuzluk rüyası!" demiş gül için. Bu kitap insanlığın somut ve soyut gül bahçelerinde dolaşmak ve en renkli desteyi dermek üzere yazıldı...
Sayfaları çeviren, doğa ve gülden gülün tarihine; gülün adından gülün kokusuyla tadına; sanatın gülünde güllü resimlerden güllü çinilere, güllü kumaşlardan güllü halılara, güllü taşlardan güllü ahşaplara, güllü mücevherlerden güllü camlara; şiirin gülünden müziğin gülüne; gül takmaktan hayatımızın gül bahçelerine güllü dünyanın tadını çıkaracak. Hem araştırmacılar için değerli bir kaynak, hem hayatı, tarihi, sanatı seven her okur için eşsiz bir kitap. |