Kitap Tanıtımı |
Grizu, Türkiye'de zaten çok istisnai olagelmiş
"büyük tarihsel roman" ve "işçi romanı"nın
2000'li yıllardaki ön açıcı bir örneği
olabileceğine dair umudumuzu tuz buz etti.
Tam tersine, "neden post-modernizm ile
tarihsel roman ve/veya işçi romanı
yazılamaz"ın canlı kanıtı olarak önümüzde
duruyordu.
Grizu'yu okuduktan sonra, aynı hesaplaşmayı
"sol" post-modernist roman anlayışı ile
yapmadan yakıcılaşan işçi romanı ihtiyacının
önünün açılamayacağı düşüncesine varmamız
uzun sürmedi. Grizu, tarihimiz ve edebiyatımız üzerine yapıştırılmış
post-modernizm gölgesi ve ruh haliyle hesaplaşmak için, zaten
yeterince kışkırtıcıydı. Bize en önemli ve tek katkısı, bizi post-
modernizm eleştirisi ile birlikte, tarih, emek tarihi, emek çalışmaları,
sınıf oluşumu, sınıf mücadelesi, sosyalizm ve edebiyat alanlarının her
biri ve iç bağıntıları üzerinde araştırma ve düşünmeye kışkırtmak
oldu. |