Kitap Tanıtımı |
Thomasın Gramscisi, içinde bulunduğumuz ve Gramscinin yaşadığı dönemle kimi benzerlikler gösteren bu iktisadi ve jeopolitik krizler çağında tam da ihtiyaç duyduğumuz türden bir eserdir. Hapishane Defterlerini ve Gramsci hakkındaki literatürü eleştirel bir bakışla didik didik eden Thomas, devrimci Marksizmi yeniden inşa etme çabasına katkı sunmak amacıyla, salt akademik yorumla yetinmeyip Gramsciyi çağdaş radikal düşünceyle etkin bir diyaloga sokmaktadır.-Alex Callinicos
Gramsciyi yaşayan bir klasik, moderniteyi anlamak açısından vazgeçilmez bir yazar olarak sunan bu kitabın kapsamı, zenginliği ve özgünlüğü göz önüne alındığında, onun Gramsci incelemelerinde bir kilometre taşı oluşturacağından ve siyaset kuramı/siyaset felsefesi tartışmalarına önemli bir katkı sunacağından eminim.
-Stathis Kouvelakis
Gramsci üzerine bugüne dek yazılmış en kapsamlı ve en aydınlatıcı felsefi çalışma olarak nitelenen Gramsci Çağı, bu büyük devrimciden bize miras kalan bir dizi karmaşık konuyu hegemonyanın işleyişi ve boyutları, siyasi eylemin rolü ve doğası, teori ile pratik ve sivil toplum ile devlet arasındaki ilişkiler yeni ve heyecan verici bir içgörüyle değerlendiriyor. Hapishane Defterlerinin son derece titiz bir analizi olan elinizdeki çalışma, özellikle L. Althusser ile P. Andersonun Gramsci yorumlarını bütünüyle alt üst ediyor, Gramscinin eserini salt onların merceğinden okumamızı artık imkânsız kılıyor. Marksizmin halen yaşamakta olduğumuz Gramsci Çağında Gramscinin zorunlu olarak yarım kalmış projesini üstlenme çağrısında bulunuyor. İşçi sınıfı hareketine organik olarak bağlı entelektüel pratiklerin değerlemeye tabi tutulması, yeni bir entelektüel düzenin örgütlenmesi, demokratik pedagoji pratiklerinin yayılması ve çoğalmaya elverişli örgütsel yapıların inşa edilmesi, kısacası felsefeyi kavramanın tüm biçimini tepeden tırnağa yenileyen bir praksis felsefesinin geliştirilmesi projesidir bu. Dünyaya ilişkin alternatif bir kavrayışı yaygınlaştırmak, felsefeyi yeniden kurma yeterliğine sahip bir başka felsefe pratiğinin yolunu açmak, kapitalist sömürü ve tahakküm ilişkilerine karşı bir hareket inşa etme mücadelesinde acil ve somut bir siyasi görev olarak önümüzde duruyor. Gramsciyi çağcıl, güncel ve geçerli kılan da bu görevdir. |