Kitap Tanıtımı |
Almanyadaki avukatlık bürosunu kapattıktan sonra sakin Fransa taşrasında sevgilisiyle yaşadığı keyifli zamanlardan sonra önce sevgilisini yitirir Georg Polger, sonra da geçimini sağlayan tercüme işleri kesat gitmeye başlar. İşsizlik ve yalnızlıktan bunaldığı, tam anlamıyla bir tutunamayanın buhranlarını yaşadığı aylardan sonra, karşısına inanılmaz bir iş fırsatı çıkar. Ve o işi sağlayan tercüme bürosunda tanıştığı, başdöndürücü bir Polonyalı kız... Bol paralı, aşk sarhoşluğuyla dolu, bir yandan da başarı ve dinamizmin özgüvenini şişirdiği rüya gibi günler başlar. Derken... Derken...in arkasını getirmek hiç yakışık alır mı bir gerilim romanı tanıtırken?
Schlink, gerilimi sadece entrikanın içeriğiyle sağlamıyor. Yaşanan heyecanlı olayların berisinde, tamamen sıradan bir adamcağız olan kahramanımızın pes etmekle ileri doğru kaçış arasında salınışının gerilimi var. Bir küçük adamın kurulu düzen karşısındaki çaresizliği ve başına gelenlerin inanılmazlığı, en azından kahramanımız nezdinde, yer yer Kafkaesk bir atmosfer yaratıyor.
Aslına bakılırsa, Sch-linkin, insan halleri ve yaşantı anlarına dair inceliklerle dolu anlatısı, hikâyenin de, her şeyin de önüne geçiyor: Fransa taşrasında ve New Yorkta hayat ritmleri, sıradan hayat ritüelleri... Mağlubiyet hissiyatı; burukluk hissiyatı; divane âşık hissiyatı... Anlık dikkatlerle, olmadık ilhamlarla oluşan gündelik imgeler... Hikâyeyi bir yana bırakıp sırf bunları okuyarak da ilerlenebilir bu kitapta... Unutmadan söyleyelim, Schlink bu romanıyla Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülünü kazandı. |