Kitap Tanıtımı |
Nice zamandır vefat yoluyla sahneyi terkeden dostlarımın aziz hatıralarını Gönül Pazarında canlı tutmak ve rahmetle anılmalarına vesile olmak arzusuyla bir şeyler yazmayı adet edindim. Ölümleri çok önceleri gerçekleşmiş bazı zevat da yaptıkları hizmet ve bıraktıkları manevi tesir itibariyle beni kendilerine çektiler. Onlar için işin his ve heyecan tarafı söz konusu olmadığından yaptığım araştırmalarla onlara yönelik monografileri kaleme aldım. Abdülhalim Çelebi, Raif Yelkenci için yayınlananlar bu cümledendir. Oysa bu toplama yazılarda daha çok vefatları ertesinde tahassürle kaleme alınanlar ağırlıklı bir yer tutmaktadırlar. Kalan yazılar ise olaylara ve mekânlara dairdir. Olaylar ve mekânlardan menfez bulup tarihe açılmak, bir şehrin tarihine mütevazi bir dip-not düşmek, bazen de o şehri öne çıkaran insanları dile getirmek endişesi yazılanlara yön verdi. Meselâ, ortada bir Yozgat tarihi olmadığı için bu tür gayretler, karınca kararınca kayde değer olsa gerektir. Buna mukabil, Kilisi görmeden Kilis ve Kilisliye dair bir yazıyı kaleme almış olmanın da, herhalde, kendine özgü bir hikayesi olsa gerektir. |