Kitap Tanıtımı |
Dünyanın en güçlü ordusuna kafa tutabilecek ve onu yenebilecek sadece tek bir kişi vardı...
Herşey 16 Haziran 2011 günü Türkiye saatiyle 11:33'de Mardin'deki sınır radarlarından gelen garip bir parazit sinyaliyle başladı. Önce kimse önemsemedi. Ama sonra...
Ortalık karardı. Derinden gelen ürkütücü bir ses yeri titretiyordu. Kimse gördüklerine inanamıyordu. Ve sonra saldırı başladı...
- Ani bir saldırı altındayız, tekrar ediyorum ani bir saldırı altındayız, acilen hava desteğine ihtiyacımız var. Beni duyuyor musunuz, kimse yok mu hatta?
- Saldırı beş dakika önce başladı. Saldırıdan az önce iletişim sistemlerimizin tümü sustu. Radarlarımız hiçbirşey tespit edemedi. Saldırı çok ağır. Her yerden saldırıyorlar. Onları durdurmamız imkânsız. Daha ne kadar dayanırız bilmiyorum.
- Hayır, İran değil, kesinlikle değil. Onların elinde böyle uçaklar olamaz. Bunlar Amerikan hava kuvvetlerine ait olmalılar. F22 ve F18 leri görebiliyorum.
CNN
- Amerika Birleşik Devletleri başkanı Barack Obama'nın İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedi Nejad ile yaptığı tarihi görüşmenin hemen sonrasında Amerika'nın Ortadoğu'daki birçok üssünden ve uçak gemilerinden, savaş uçakları havalandı. Edinilen bilgiye göre bu uçakların Türk topraklarına ani bir baskın yaparak bazı şehirleri bombaladıkları Pentagon tarafından az önce resmen açıklandı. Dünya kamuoyu büyük bir şok içerisinde.
NBC
- Sınıra yakın bölgelerdeki önemli yığınaklar, karakollar, ikinci ordu komutanlığına ait bazı birimler ve Cizre'deki tank taburu yapılan saldırıda tamamiyle yok edildiği bilgileri geliyor. Şu ana kadar elimize ulaşan bilgiler Şırnak, Diyarbakır ve Bitlis şehirlerinin bombalandığı yönünde.
Kanal 24
-Savaşın başlamasının üzerinden tam beş gün geçti ve bugün akşam saatlerinde Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının hayatlarını kaybettikleri yetkili makamlar tarafından doğrulandı.
Türkiye Cumhuriyeti devleti için çok kritik bir süreç böylelikle başlamıştı... |