Kitap Tanıtımı |
Hüseyin İlker ALTINSOY;
Araştırmacı, yazar, eğitimci, entelektüel kimliğini halk adamı fotoğrafıyla örtebilen ender insanlardan
Motoruyla gezerken, tavla oynarken, simit yerken, köylerden birinde yaşlı bir nineyle şakalaşırken, çoban kulübesinde kaval dinlerken, davul zurna önünde ağır ritimli bir zeybek oynarken, televizyon programlarında türkülerin öyküsünü anlatırken, akademik bir konferansta konuşurken karşınıza çıkabilir yörede. Topraklarının diliyle konuşur. Muğla kültürüne, folkloruna katkılarını anlatmaz! Misafiri olursanız görürsünüz kente bıraktığı izleri. O bir folklor arkeoloğudur.
Zengin Ege topraklarını kazar. Şanslıdır. Doğduğu köy, aile ağacının kökleri, elbette Egenin yağ akan dağları, bal akan ovaları Altınsoy, yağa ekmeğini banar da yer; balı parmağıyla. Halk adamlığı yazdıklarına da yansır. Sanat kaygısı gütmez. Köyünün, kentinin, yöresinin kazılarında çalışan bir ameledir; gurur, kibir bilmez.
Kerimoğlunun öz torunu; Kerimoğlu, Karaova Düğünü, Muğla Manileri, Ormancı, Özümüz Sözümüz Sazımız adlı eserlerin yazarı Egenin verimli topraklarınca üreten Altınsoy, bu eseriyle türkülere konu olmuş Yörük Kerimoğlunun destansı yaşamını edebi metin tadında sunuyor bizlere |