Kitap Tanıtımı |
Büyükler için bir kurgu-tarih kitabı...
"Bin beş yüz yirmi altı senesi. Tanrının emri ile Sultan Selim vefat edip, yeni padişah Süleyman Han'ın tahta oturmasının üzerinden altı sene geçmişti. Genç Süleyman ardı ardına gerçekleştirdiği önemli seferlerle Osmanlının şanına şan, atalarının genişlettiği topraklara toprak katmıştı. Şimdi kafasını kurcalayan Macaristan seferiydi. Bu seferden bir zafer elde etmek için planlarını yapıyor, daha büyük bir güç toplamaya çalışıyordu. Devletin ileri gelenleri ile sürekli toplantı yapıyor ve kesin zafer için gereken ayrıntıları planlıyordu. Eğer zafer kazanırsa, atalarının neredeyse iki yüzyıldır mücadele ettiği Macar Krallığını yok edebilecekti. Fakat daha önce halletmesi gereken önemli bir mesele vardı ve bunu gerçekleştirecek kişi ile görüşmesi lazımdı.
Salonda bulunan son kişi de sultanın huzurundan ayrılınca, saltanat odası boşaldı. Sultan hala tahtında oturuyor ve asıl görmek istediği önemli misafirini bekliyordu. Odada olduğunu biliyor ve onu hissedebiliyordu. Misafiri karanlığın içinden sessizce çıkarak, yavaş adımlarla tahta yaklaştı, Sultanı selamladıktan sonra onun gösterdiği yere oturdu. Genç Süleyman, karşısındaki bu olağanüstü görünüşlü kişiye büyük bir şaşkınlık göstermeden bakıyordu. Çocukluğundan beri, babasının anlattığı, ona da atalarının anlattığı bu kişiyle karşılaşmaya her Türk Hakanı gibi hazırdı."
Bu kitap ile daha önce hiç duymadığınız bilmediğiniz, atalarımızdan miras kalan büyük bir alp olan Gök Tonga ve komuta ettiği 209. Orta hakkında ilk bilgileri öğrenebileceksiniz. Gök Tonga'nın maceraları devam edecek elbette... |