Kitap Tanıtımı |
Gılgamış Destanı,Mezopotamya’da ortaya çıkan tarihteki ilk yazılı destandır. Ölümsüzlüğü arayanbir kralın öyküsüdür. Destana konu olan KralGılgamış gerçekten yaşamış ve M.Ö. 3000 yıllarının ilk yarısındaMezopotamya’daki Uruk kentinde hüküm sürmüştür. Ölümsüzlüğün ve bilgininpeşindeki insanı yücelterek anlatan Gılgamış Destanı, Gılgamış’ın ölümünden binyıl kadar sonra yazılı hale getirilmiş ve günümüze kadar gelebilmiştir. Gılgamış Destanı, Akat ve Sümermitolojilerinde geçer ve Akat dilinde yazılmış tabletlerden oluşur. Bunlardangünümüzde 11 tablet bulunabilmiştir. Bulunan bu tabletlerdeki metinlerin birkısmı eksik olduğu için destan metninin bütünü elde edilememiştir. Irak’taki bir tarih müzesi ve eserkaçakçıları arasında tesadüfen gerçekleşen bir anlaşma, Gılgamış Destanı’nınbilinmeyen dizelerini ortaya çıkardı. 2011 yılında, Irak, Süleymaniye’dekiSüleymaniye Müzesi, bilinen bir kaçakçıdan 90 adet kil tablet satın aldı. Satınalınan tabletlerden bir tanesi, Londra Üniversitesinde profesör olan FarukAl-Rawi’nin özellikle ilgisini çekti. Al-Rawi ve George kısa zamanda, bu tabletintanıdık bir hikaye anlattığını keşfetti. Tablette anlatılan, bilinen ilkdestansı şiir ve bilinen ilk büyük edebiyat eseri olarak görülen GılgamışDestanının kahramanı Gılgamış’ın hikayesiydi. Gılgamış Destanı, Nuh Tufanı’nın anlatıldığı ilk yazılı eserdir. Çoğutarihçi, tarihin, çivi yazısını bulan Sümerlilerle başladığını söyler. M.Ö. 4.000. yılın ikinci yarısında Aşağı Mezopotomya’da yaşayan; Ur,Uruk, Kiş, Eridu, Lagaş ve Nippur gibi önemli kentler kuran Sümerlerden geriye,o dönemi yansıtan pek çok eser kalmıştır. (Tanıtım Bülteninden) ) |