Kitap Tanıtımı |
Düşünce alanında Türkiyede ana çizgileriyle gelenekler var. Bir sol gelenekten, sağ gelenekten, muhafazakâr gelenekten, liberal gelenekten bahsedilebilir. Ancak bunlar ekolleşme mektepleşme anlamında gelenekleşememişlerdir. Bunun iki sebebi vardır: Birincisi, tarihsel olarak bürokratik-köylü toplumu olmamızdır. Köylünün üretemeyeceği bürokrasinin de tabiatına uygun olmayan düşünceler, bu ikisinin dışında gelenekselleşebilecekleri orta sınıfa dayalı bir zemin bulamamışlardır. İkincisi de siyasî krizlerin, siyasî rejim değişikliklerinin, darbelerin, devrimlerin Türkiyede olabilecek gelenekleşmeyi de kırmış olmasıdır.
Tanzimattan itibaren modern düşünce hareketlerinin başladığını düşünülürse, büyük siyasî krizler, büyük savaşlar, düşüncelerin nesillerden nesillere devam etmesini önlemiştir. Çünkü her zaman Türk Aydını, acil problemleri düşünmek zorunda kalmıştır. Cumhuriyet dönemi, kendisinden önceki tarihi tamamen reddettiği için fikir hareketlerinin devamı da söz konusu olmamıştır. Cumhuriyet, sadece toplumun gelişmesini engelleyen unsurlarla kopmamızı değil, aynı zamanda toplumun dinamik gelişmesine katkıda bulunacak tarihteki unsurlardan da kopmamıza yol açmıştır.
Türkiyedeki tek meşru gelenek inkılâpçı, devrimci gelenektir. Liberal ve muhafazakâr gelenek, nesiller boyunca Türkiyede devlet tarafından kötülenmiştir. |