Kitap Tanıtımı |
Yeni yetişen kuşakların geleceğe hazırlanmasında önemi büyük olan okullar, Millî Eğitimin temel kurumlarıdır. Öğrencilerin en iyi şekilde eğitilmesi, yeteneklerinin keşfedilmesi, geliştirilmesi, okuma, anlama, dinleme, öğrenme ve heyecanlarının en ileri düzeye ulaşmasında eğitim kurumları farklı görevler üstlenmektedir.
Düşünce ortamı olan bu kurumların en etkili görevlileri olan öğretmenler kimi zaman anne, kimi zaman baba olarak şartlar ne olursa olsun görev yaptıkları yerlerde çevrelerine daima mesajlar vermişlerdir. Öğretmen deyince insanın aklına kendi dönemindeki eğitim yılları ve öğretmenleri gelir. Tatlı anılar ve yaşanılanlar seslendirilir. Her insan, öğretmeninin verdiği emeği karşılayamayacağını belirtir.
Öğretmenler, karanlıklarla mücadele eden hakikat lambalarıdır. Bilgisizliğin ve yanlışların baş düşmanıdır. Görevlerini sabırla yaparlar. Uyuşuklara hareket, ürkeklere cesaret, şaşıranlara yön verirler. Öğrenme aşkını ve ruhundaki hazineleri öğrencileri ile paylaşırlar. Gelecek yıllarda bizzat kendi yollarını da aydınlatacak, hız verecek meş'aleleri ateşleyen kişilerdir. Geleceğin inşasında görev alan öğretmenler, görevlerini büyük bir özveri ile yerine getirirlerken zorluklar çeker, sıkıntılar yaşarlar. Ama hiçbir zaman bahanelerin arkasına saklanmazlar. "Koyuna kuyruğu yük gelmemeli"dir. O sebepledir ki, Öğretmenler, yaptığı görevi yük değil, zevkle, heyecanla, severek ve zamanın değerini bilerek yapmalıdır.
Eğitim sistemimizdeki evet-hayır, siyah-beyaz, hep-hiç, kahrolsun-yaşasın ikilemleri ile zihinsel bir soykırım olan ezbercilik sisteminin terk edilerek öğrencilerin daha aktif olarak derslere katıldığı öğrenci merkezli çalışmaları ve müfredatlardaki son değişiklikleri de ele alan Eğitimci/Yazar Ahmet Çağlayan "Geleceğin İnşasında Öğretmen Olmak" adlı bu çalışması ile yaşadıklarını, uyguladıklarını örnek etkinliklerle, projelerle birlikte velilere verilmesi gereken mesajları sevgiyle bütünleştirerek kaleme aldı. |