Kitap Tanıtımı |
“Bana gelen danışan hikâyelerinin ardında geçmişin izleri vardı. Yapılandırılmamış geçmişlerinin hayaletleri onları yalnız bırakmıyordu. Bugünümüzü geçmişimiz belirliyor ve geleceğimizi bugünkü duygu ve hareketlerimiz belirleyecek. Yapılandırılmamış bir geçmiş, yüzleşilememiş anılar, çalışılmamış bir bellek ilerlememize izin vermeyecek.” Timur Harzadın bu kitapta travmayı, terapiyi ve iyileşme sürecini anlamadan hayatımızı pek de yoluna koyamayacağımızı anlatıyor. Kuşaklar arası travmanın köklerini okurla birlikte adeta yeniden keşfeden Harzadın, atalarımızın nesiller boyu süren sessizliğini bozmak için bir adım atmamız gerektiğini belirtiyor. “Bir cinayet, birkaç kuşak önceki bir kürtaj hikâyesi, azınlık olma hissi, göç, kuşaklar önce çıkılan sürgün… Boğulma hissiniz ve anlamlandıramadığınız deniz korkunuz belki de geçmişte boğulan bir aile bireyinize ait. Sürekli evli adamlara-kadınlara denk gelmeniz belki de geçmişte yaşanan ve aile sırrı olarak saklanan bir yasak aşkın tekerrürü. Devamlı terk edilmeniz belki de çaresizlik hissinizin ve aynı kayıpları yeniden ve yeniden yaşamanızı gerektiren bir üst neslin yaşadıklarının aynısı. Parasızlığınız ve önlenemez borç batağınız belki de size henüz daha küçükken öğretilen para zor kazanılır safsatasının bir yansıması.” Geçmişin Hayaletleri ruhu iyileştirmenin yollarını anlatırken, bizimle birlikte büyüyen yaralı kalbimize; bedenimize, zihnimize ve ruhumuza rahat vermeyen kötü duyguları anlamlandırmamız için yol gösteriyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |