Kitap Tanıtımı |
Tüm bunlar düşünüldüğünde, hem hatırlayarak hem de unutarak geçmişle baş edilmesine ilişkin araçsallığına bakılmaksızın hukukun, hatırlamaya mı yoksa unutmaya mı içsel olarak daha yakın olduğu sorusu henüz kendini tüketmiş değildir. İster nasyonel-sosyalist geçmişin hatırlanması/unutulması söz konusu olsun, ister komünist ya da cürümler ve suçlarla yüklü başka bir korkunç geçmişin, hatırlama lehine ve unutmayla bilinçdışına itme aleyhine genellikle üç neden ileri sürülür ve bu nedenler öne sürülürken hukuka hangi anlamların verildiğiyle hukuktan nelerin beklendiği konuları incelenmelidir. Bunlardan birine göre, hatırlama kurtuluşun sırrıdır. Bir diğeri için hatırlama ve ona eşlik eden suç ve yası ele alma gereği, aile içinde, kuşaklar arasında, bir kuşağın içinde ve politik kültürde aleniyetin, güvenin, bireyselliğin ve dayanışmanın koşuludur. Üçüncü açıdansa hatırlamak, yaşanmış olanın tekrarlanmaması için şarttır. |