Kitap Tanıtımı |
Bir belleğin, bir zihnin usulca kendi kendisiyle konuşması, benden-içerideki ile söyleşmesi, algıdaki anlık ve küçük saptamalarla birden başka bir düzleme sıçrıyor. Anlık olan algının yavaşça ve Proust'a özgü "memoire involanter" ya da Türkçesiyle istenç dışı bellek'in bir etkinliği olarak garip bir biçimde, bir imgenin, bir hatırlama anının tamamlayıcı parçası haline dönüşmesi, hatırlama ile algı, yazı ile bellek arasındaki yer değiştirmeler; geçişmeler ağını oluşturması ve tüm bunların bizim düz yazımızda eşi olmayan bir ustalıkla yazı'ya dönüştürülmesi... Geçmiş Yaz Defterleri işte tastamam bunu başarıyor!
-V. B. Bayrıl-
Bulanık Defterler'i tekrar okuyunca, kendi modernliğini yaratan bir adamın anlatısı olduğunu fark ettim. Modernliği derken [...] kendi bilincine sahip çıkma iradesini kast ediyorum. Varoluşsal bir yolculuk. Bilincini sorguluyor, arzularını ve özlemlerini inceliyor, fakat rastgele yapmıyor bunu, her şey özenle kurgulanmış. Modern insan, kimliğini oluştururken kendini kurgular da bir ölçüde, budur modern olmak, öte yandan dili adamakıllı zorlar, neredeyse tersyüz eder, dili zorlamaktır aynı zamanda modernlik, dolayısıyla bu süreç hem oyundur hem çiledir, hem düşüncedir hem imge, sonuçta Hilmi Yavuz diye bir kişi çıkartır önünüze.
-Nilüfer Kuyaş- |