Kitap Tanıtımı |
Birçok okur kendilerini anlatan kitapları sevmez. Çünkü aynaya bakmak her zaman keyifli değildir ve hayatı yansıtan kitaplar güzel taraflarımızı olduğu kadar çirkinliklerimizi de sergiler bizlere. Hüseyin Akın Geçmiş Günler Matinesi´nde bizi, hayatımızı bizim kılan o tanıdık saydığımız konulara, nesnelere ve yüzlere farklı bir biçimde ve daha yakından bakmaya çağırıyor. Şener Şen´den Gazanfer Özcan´a, Nubar Terziyan´dan Kadir Çöpdemir´e, Kemal Sunal´dan Cem Yılmaz´a uzanan geniş bir yelpazede Türk toplumunun ortak belleğinde yer tutmuş isimleri anlatan yazılar Geçmiş Günler Matinesi´nde bir araya geliyor. Hüseyin Akın, politikadan ve yaz sıcağından bunalanlar için keyifli bir okuma seçeneği sunuyor.
Ben, yazılarımla ancak "suare" izletecek bir yaşa geldim. Fakat, işyerimin kapısına "geleceğim" yazılı bir karton asıp, bu kitapta sunulan matineyi izleyeceğim.
-Hüsrev Hatemi
"Hüseyin Akın, öncelikle şair. Belki de bundan, bütün şair-denemeciler gibi iyi bir denemeci. Şairin denemeciliği öyledir; çıplak değildir şairlerin düzyazıları, şiirle giydirilmişlerdir. Düz çizgi halindeki raylar üzerinde bir tren imgesiyle ilerlediğinizi sanırken, bir bakarsınız bulutları dağıtan bir şiir rüzgârı imgesiyle buluşmuşsunuz. Cemal Süreya´nın demesiyle "bay düzyazı" ile "şiir hanım"ı birleştiren bir biçemi var onun. Hangi konuyu işlerse işlesin, okuyanın kafasına olduğu kadar kalbine de işlemeyi gözeten bir yaklaşımla yazan Akın ironiyi bir biçem öğesine dönüştürmektedir."
-Baki Ayhan T.
Kitapta ilk dikkat çeken şey, yazıların su gibi akıp gitmesi. Okurken, sıkılmak nedir bilmiyorsunuz. Orijinal fikirler, parlak düşünceler, gerekli bilgiler
Hepsi mevcut. Hüseyin Akın, bizlere, sadece neyi kaybettiğimizi değil, nasıl kaybettiğimizi de hatırlatıyor. Hüseyin Akın, bazı şeylerin altını çizdiği gibi, bazı şeylerin de üstünü çiziyor. ´Tecrübe´ dedikleri bu olsa gerek."
-İbrahim Tenekeci |