Kitap Tanıtımı |
Dağda inzivaya çekilmiş bir taş olmaktansa, duvarda bir kerpiç olma düşüncesi içinde yeniden faniler arasındayım. Yer aldığım hikmet zincirinden kurbağaların ne dediğini duyduğum andan itibaren haberdarım. Anlatılabilir olmaktan daha çok tarif edilebilir biri olmayı hep tercih ettim.
Hüzün sarmallarındaki antik kentin;
Kelimeler arasına mahkum olmuş asi çocuğuyum ben
Derken, içimde anlatmak istediğim ama kelimelere sığdıramadığım, tariflerle izah edemediğim, çizgilerle gösteremediğim ama herkesin bilmesini istediğim aç olan yönümü göstermekti amacım
Bunu yapmak üzere doğduğumu biliyorum, ama bunu bir ressam gibi fırça darbelerine, bir şair gibi satırlara yada bir marangoz gibi kalıplara koyamıyorum. Ezel ve ebed arasında bir tek damla olduğumu biliyorum. Sonsuz bir denizden gelip Canı özlediğimin de farkındayım, hep yalnızım ve yalnızlığımı seviyorum. Keramet kendimden değil bunu daha açık biliyorum.
Aslında aradığım ezeli hikmet zincirinin bütün halkalırını parlatan dile ulaşmak |