Kitap Tanıtımı |
Hiç degismemis. Bir kelime yetti, çırılçıplak karsı karsıya kaldık.Yaz ortası; küçük ogluyla tek basına daga gelen Marina, iyi bir anne olması gerektigini düsünmekte, öyle olmayı istemekte, ama becerememektedir. Suskun ve kaba bir dag adamı olan, ancak bu kabalıgın altında, iki kez terk edilmis olmanın acısını ve ruhsal çöküntüsünü gizleyen ev sahibi Manfredin tedirgin edici bakısları hep üstündedir. Manfred bir casus gibi onu gözetlemektedir. Bir gece Marinanın evinde bir kaza olur. Manfred ise karısır, Marinanın yaralanan çocugunu hastaneye götürür. O günden sonra Manfred, Marinanın herkesten, kocasından bile sakladıgı itiraf edilemez bir gerçegin izini sürmeye baslar. Ama Marina da, Manfredin sırrını yakalayacak ve zayıflıgının uçurumunu kesfettigini belli edecektir. Artık Manfred ve Marina bütün gizemlerinden arınmıs, çırılçıplak karsı karsıya kalmıs gibidirler; bakısır, meydan okur, birbirlerini arzularlar duydukları istek öylesine dayanılmaz ve doruktadır ki, ölümcül bile olabilir. Cristina Comencini yüregin irkilisini, yazgının yaraladıgı yasamların kırılganlıgını anlatıyor. La Stampa Sanki bir gerilim gibi bir solukta okunan bir ask romanı. Can acıtan asklarda oldugu gibi asla dinmeyen bir sızıyla dolu. Daria Bignardi, Donna Moderna |