Kitap Tanıtımı |
"Gerçek, insanlığın mektuplarında daha bir kolaylıkla ele geçer. Lou´ya yazdığı mektuplar Apollinaire´in sevgilisine çokluk "küçük keçim" dediğini açığa vurmuştur. Alain Fournier ile Jacpues Riviere´in mektuplarında da bu iki yazarın birbirine "sevgili anneciğim" diye seslendiğini görebilirsiniz. Mayakovski ise sevgilisi Lili Brik´e yazdığı her mektubu "senin köpeğin" diye bağlar. Kimi zaman da bir köpek resmi yapmakla yetinir.
Cahit Sıtkı´nın Ziya Osman´a yazdığı mektuplar da içten kopan sözlerle doludur. Onun mektuplarında iki şey vardır: Şiir ve dostluk. Dahası, dostluk sevgisi onda şiir sevgisinden de üstündür. Tanpınar´ın mektuplarında da şiire, sanata bol bol yer ayrılır. Ama Tanpınar söylediklerine o biçimde söyler ki, okuyanlar, yazarın, başının üstünde bir su testisi taşıdığını, bir eliyle mektup yazarken, öbür eliyle de testiyi düşürmemeye çalıştığını sanır. Kısacası mektuplar neşeli paytondur."
Şiir ve Cinayet´den. |